Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin Gürhan, tüm bu olumsuzluklardan kendimizi korumamız için neler yememiz gerektiğini anlattı.
SEMİZOTU
Semizotunun içeriğinde bulunan yüksek miktarda omega-3 yağ asidi onu diğer yeşil yapraklı sebzelere göre hissedilir bir şekilde ön plana çıkarıyor.
Semizotunda ki asıl mucize; enerji değeri, çok düşük neredeyse sıfır kalori olmasına rağmen; omega-3 yağ asidi açısından son derece zengin olması.
Bu kadar düşük enerji içermekle birlikte (sadece 16 kcal/100g) yağ asitleri açısından bu kadar zengin ve işlevsel olması şaşırtıcı bir durum.
Semizotu, omega- 3 yağ asidi ile birlikte aynı zamanda diyet lifi, vitaminler, ve mineraller yönünden de oldukça zengindir.
Mükemmel bir A vitamini kaynağı olan semizotu, yeşil yapraklı sebzeler arasında en değerli olanıdır. A vitamini, bilinen güçlü doğal bir antioksidandır ve görme için gereklidir. A vitaminini önemli işlevleri arasında; sağlıklı mukus zarının ve cilt bakımı için de gereklidir.
Semizotu C vitamini açısından da zengin bir kaynaktır. Bazı kompleksler riboflavin, ve karotenoidler gibi vitaminlerde zengindir.
Bahar mevsiminin enerji içermeyen en güçlü toksinsavar yiyeceği; semizotudur. Bahar mevsiminde semizotunu her gün her öğünde tüketmeye özen göstermeliyiz.
Çiğ semizotunu; çeşit çeşit salatasını yapabilir, söğüş olarak tüketebilirsiniz ya da yoğurtla karıştırıp tüketebiliriz. Ayrıca zeytinyağlı veya kıymalı semizotu olarak da yemeğini pişirebilirsiniz.
YEŞİL ÇAY
Tanen ve kateşin gibi bir takım antioksidanlar içeren çay aynı zamanda bir miktar da kafein içerir. Kafeinin ufak dozda olan doping etkisi hayata artı değer katar.
Yeşil çay ayrıca; magnezyum, potasyum da içerir. Magnezyum sakinleştirir, stresi azaltır, insülin hormonunun çalışmasını destekleyerek kanda şeker dengesini sağlar. Potasyum; hayati önem taşıyan bir mineraldir. Vücutta ki su ve mineral dengesini sağlar.
Besinlerin hücre içine taşınmasında, sinir sisteminde ki mesajların iletilmesinde potasyumun önemli görevleri vardır.
Yeşil çayın içerdiği yoğun flavonoidler; antikanserojen özellik göstererek vücudu korurlar ve metabolizmanın çalışmasına destek sağlayarak ödemi azaltır.
ERİK
Sindirimin düzenli ve yeterli ölçüde çalışmasını sağlayan yeşil erik, sindirilebilir lif açısından zengin olduğundan, mide gazı, kabızlık ve gaz problemi yaşamamızı da önler. Bağışıklık sisteminin oluşmasında ve korunmasında etkilidir.
Yüksek miktarda antioksidan içerdiği için, vücut içi hasarı önler. Akciğerler bakımı ve sağlığında etkilidir: Yeşil erik yiyenlerin astım, akciğer kanseri, soğuk algınlığı, öksürük ve kronik akciğer sorunlarından uzak kaldığı araştırmalarca saptanmıştır.
Yeşil erikte bulunan C vitamini vücudumuzda bağ dokularının sıkı kalmasında yardımcı olur. Böylece vücudunuzun sıkı, genç, sağlıklı ve uygun görünümlü olmasını sağlar.
ANANAS
İçeriğinde ki bromolin maddesi ile metabolizmamızı hızlandıran ve zayıflamamıza yardımcı olan ananası sık sık yemeliyiz. Ananas da ayrıca folik asit ve C vitamini de bol miktarda bulunur.
Hücre yenilenmesine katkısı ve bağışıklık sistemini güçlendiren etkilerini göz önüne aldığımızda ananas en güçlü toksinsavarlardan birtanesidir.
LİMON
4 mevsim tüketilen turunçgil çeşidi olan limon, yaz kış soframızın vazgeçilmezi olmalıdır.
Yoğun C vitamini içermesi bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak, ciltteki elastik dokuyu güçlendirmenin yanında, demir emilimini arttırarak bizi demir eksikliği anemisinden korur.
Ayrıca A vitamini ve folik asit de içeren limon hücre yenilenmesinde yardımcı da olur. En iyi toksin savalardan biridir.